26 Ağustos 2011 Cuma

BİR FENERBAHÇE YAZISI!..

Futboldan pek anlamam.
Gençlik yıllarımda bir arkadaşımın etkisiyle Fenerbahçe’ye yakınlık duyardım.
Olgunluk çağımda Galatasaray’lı oldum. Avrupa Şampiyonluğu beni büyülemişti, bu defa Galatasaray’a yazıldım.
Halen Galatasaray taraftarıyım diyebilirim.
Bundan sonra takım değiştirmek olmaz.
Yedeğimdeki takımlarla yetinebilirim.
Mesela Trabzonspor, Sivasspor gibi.
“Komşu il” bağlamında ikisine de sempatim var. Başarıları beni sevindiriyor.
Bursaspor’un şampiyonluğuna sevinmiştim. Umarım, başarılarını sürdürür.
Asıl tuttuğum takımdan sual edecek olursanız ben Erzurumspor’luyum. Parasızlıktan ne hallere düştüğünü anlatmaya içim elvermiyor.
Her ne ise; bu günlerde konumuz futbol, daha doğrusu Fenerbahçe olduğu için oradan girdik meseleye.
Milyonlarca taraftarı olan bu takım şimdi şike ile suçlanıyor. Başkanı içerde. İkinci Başkanı istifa etti.
Avrupa şampiyonasından alındı. Bank Asya’ya düşürülmesi isteniyor ve bekleniyor.
Başbakan Fenerbahçeli, Federasyon Başkanı Fenerbahçeli, savcı Fenerbahçeli. Ama bu takım zorda.
Başbakan himmet buyursa Fenerbahçe’nin makus talihi değişir ama, O bunu yapmıyor.
Söylentilere göre bütün kurumları ele geçirmeyi hedefleyen iktidar bu defa spora el atmış, Fenerbahçe üzerinden gidiyor.
“Aziz’den hayır yok, Murat gelsin!”
Murat’ın kim olduğunu biliyorsunuz. Biz “piskevit” diyelim, gerisini siz anlayın.
Bütün meselenin bu olduğu konuşuluyor.
Aziz Başkan’ın siyasette arkası yok. Bir Bakanın kardeşi olsaydı, Başbakanın himmeti O’na nasıl uzanırdı görürdünüz.
Nitekim, böyle birine uzanmış!
Bu “biri”, Bakan Çelik’in ağabeyi Osman!
Bakın, Başbakanın eski danışmanı Yüksel Baysal Bursa’da yayımlanan Yenidönem gazetesinde ki yazısında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in ağabeyi Osman Çelik’in, Başbakan Erdoğan’ın talimatı ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in girişimleriyle tahliye edildiğini nasıl anlatıyor:
“Osman Çelik’in tutuklanması üzerine Başbakan Erdoğan’a giden Bakan Faruk Çelik, kardeşine komplo kurulduğunu, kendisine karşı bir siyasal hınçla hareket edildiğini söylemiş. Başbakan Erdoğan da Adalet Bakanı Sadullah Ergin’i arayıp, durumun incelenmesi (!) talimatını vermiş. O talimat üzerine Yargıtay’ın etkili, yetkili bir üyesi Bursa’ya geliyor, Marigold Otel’e yerleşip, durumu yerinde inceliyor!!! Bazı hâkimlerle görüşüyor, Adalet Bakanı Ergin’in isteğini iletiyor. Ve ertesi gün daha tutuklanmadan bir hafta filan geçmeden mahkeme tarafından Osman Çelik ve bütün diğer Bursaspor yöneticileri salınıyor”
Gördünüz mü bu ülkede adaletin ne hale geldiğini?
Hani “adalete intikal etmiş bir olayda yapacakları bir şey yok”tu?
Hepsi aynı nakaratı dillendirmiyorlar mıydı?
Peki bu ne?
Fenerbahçe ile oyun oynamanın bu iktidara pahalıya patlayacağı görülüyor.
“Fenerbahçe” deyince orada durup düşünmek lâzım.
Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel, 25 Mart 1995 tarihinde Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında dereceye giren yedi sporcuya, köşkte düzenlenen bir törenle ödüllerini veriyordu.
Demirel, burada yaptığı konuşmada “Heyecan istiyorum” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyordu:
“Dün, milli heyeycanı yaratan fetihler, savaşlar, kahramanlıklardı. Şimdi ise heyecan güreştir, atletizmdir, bilimdir, kültürdür, sanattır.”
Cumhurbaşkanı, aynı gün Fenerbahçe Kulübü yöneticilerini de kabul etmişti.
Başkan Ali Şen sohbet sırasında Fenerbahçe’nin 25 milyona yakın taraftarı olduğunu söylüyor ve şöyle bir espri yapıyor:
“-Sayın Cumhurbaşkanım, şunu söylerler: Fenerbahçe parti kursa iktidara gelir. Biz hep düşünmüşüzdür parti kurup kurmamayı. Bir de zat-ı alinize soralım dedik; Fenerbahçe parti kurarsa iktidara gelebilir mi?”
“-Bir uzman olarak fikrimi söyleyeyim. Taraf olmak istemediğim zaman benim rütbem uzmandır. Yani bu lâfı söylerken, cumhurbaşkanlığı ünvanını kullanmıyorum. Şimdi, sizin arkanıza halk; Fenerbahçe diye düşüyor. Parti olduğunuz zaman arkanız dağılır gider. O iş başka, bu iş başkadır. Onun için halk sizi Fenerbahçe diye seviyor, aman onun gönlünde kalmaya devam edin.”
Fenerbahçe parti kurup iktidar olamadı ama, bir taraftarının iktidarı döneminde canına okundu!
Önümüzdeki ilk seçimde Fenerbahçe’nin siyasi gücünün ne olduğunu hep birlikte tartmış olacağız!

http://ciglikgazetesi.blogspot.com/

Hiç yorum yok: