Fizik
kuralıdır. Top, dibe vurmadan havalanmaz.
Vurdu.
13 şehit ve
aynı günde özerklik ilanı ilk dip dalgasıdır. Bu olaya gösterilen tepkiler de…
Milletin
yeniden dirilişe geçtiğinin işaretlerini alıyoruz.
Adana’da
topluluk AKP milletvekilinin üzerine yürümüş, “Şehidime kelle demeye mi
geldin!” diyerek kovmaktan beter etmiş.
Başka bir yerde
şehit babası, eş başkanın gönderdiği çelenkten isminin kaldırılmasını istemiş.
“Yırtın şunu!” diyerek.
Bir şehit anası
“üç kızım kaldı, şimdi onlar benim askerim. Vatana feda olsun” demiş!
Bir başka şehit
anası “ağlayıp onları sevindirmeyeceğim. Ben bir şehit anasıyım, gurur
duyuyorum” diyerek bir metanet anıtı dikmiş bulunduğu meydana.
Evlatlarını bu
vatanın birliği-dirliği için feda eden analar, babalar, eşler, yavuklular…
Hepsi, ama hepsi istisnasız şu cümleyi kurdular: “Vatan sağ olsun!”
Üniforma
giyerek cenaze törenine katılan bir genç kız, gözyaşları içinde hiç tanımadığı
şehidini asker selamıyla uğurladı.
Spiker şehit
haberlerini okurken gözyaşlarına hakim olamayıp reklam arası verdi.
Yedisinden
yetmişine bir millet (birkaç yüz ya da bin hain müstesna) şehitlerine ağlıyor!
Bu ortak tepki
milleti yeniden toparlıyor, bir ortak paydada buluşturuyor: “Bu vatanı
böldürmeyeceğiz!”
Dip dalgası
topu yeniden havaya dikiyor. Bu millet yeniden uyanıyor.
“Verdiğin
makarnaya da kömüre de lanet olsun! Vatanımda birlik ve dirlik istiyorum!”
diyerek.
Makarnacılar
bulundukları yerlerden, dizleri titreyerek seyrediyor bu ortak tepkiyi. Ürküyorlar,
korkuyorlar. “Ne yaptık biz!” diyerek
belki de vicdan muhasebesi yapıyorlar.
Artık büyüklerin
sözlerini takan yok. Her zamanki nakaratlarını tekrarlayıp dursunlar.
Başbakan
“bundan sonrası farklı olacak” dese de…
Kim ne derse
desin, İmralı ile aktedilen protokol yürüyor. Hem de yeni bir kurnazlıkla.
Bakın,
kamuoyunu şimdi nasıl hazırlıyorlar:
Efendim,
Kandil’de bir Ankaralılar grubu varmış, bunlar derin PKK’yı temsil eden
şahinler gurubuymuş, başına buyruk hareket ediyorlarmış…. Vesaire vesaire.
Demek
istiyorlar ki; Öcalan’ı salmadan bu kanı durdurmak mümkün değil. PKK’nın
şahinlerini ancak o dize getirebilir. PKK’yı
ancak o durdurabilir.
Sahnelenmek
istenen oyun işte böyle kurgulanıyor.
Söz verdikleri
üzere Öcalan’ı önce ev hapsine alıp, sonra salıverecekler!
BDDP-PKK
ikilisinin elde etmek istedikleri sonuç başından beri bu. Öcalan’la bu düzlemde
görüşülüyor.
Artık top dibe
vurmuştur. Öyle bir havalandı ki, kendi boyunu bile aştı.
Bundan sonrası
ne hükümet için, ne BDP için, ne PKK için, ne Öcalan için kolay!
Millet
şahlanmıştır bir kere. Bakın, bayrağını alan sokaklara koşmuş, hemen her ilde
terörü lanetliyor, açılımcıları suçluyor, bu ülkenin kahramanlarının neden
içeride tutulduğunu sorguluyor.
Fizik
kuralıdır; yere vuruşun şiddeti, havalanmanın şiddetini de arttırır.
13 fidanımızın
kahpece katledişine karşı gelişen milli tepki böyle bir vuruş şiddeti
oluşturmuştur. Arkası gelecektir. Bu milleti artık kimse tutamaz!
Çiçeği burnunda
içişleri bakanının döktürdüğü inci(!)ye bakın; anlayan beri gelsin!
“Yangın
çıkmıştır. Yangının sebepleri şu anda çıkmış olan yangını geri getirecek
değildir. Yanan ağaçlar orada kaybolan canları geri getirecek değil.”
Ne diyelim,
Allah feraset versinhttp://ciglikgazetesi.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder