Merkez sağın çınarı diye nitelenen Demokrat Parti’de sular bir türlü dinmiyor. ANAP’la birleşmesinden beklenen sinerji ne yazık ki gerçekleşmedi. ANAP’lılar ayrı telden, D(Y)P’liler ayrı telden çalıyorlar. Neyi paylaşamadıklarını anlayan yok. Tam bir kan uyuşmazlığı içindeler. Cindorukçular bir yanda, Çillerciler, Yılmazcılar bir yanda partiyi lime lime ediyorlar. Kısır ihtiraslar uğruna çekişip duruyorlar. Anketlere bakıyorsunuz; parti yerlerde sürünüyor. Cindoruk’un bütün iyi niyetli çabaları partiyi toparlamaya yetmiyor. Kaynaşma yok, ayrışma var.
Son aldığımız bilgilere göre GİK 10 Aralıkta toplanıp kongre tarihini belirliyecekmiş. Tabii eğer oturup konuşmayı becerebilirlerse. Çünkü her toplantı bir kavgaya sahne oluyor. “Cindoruk gitsin” nakaratını seslendirenler kimin geleceğini kestiremiyorlar. Eski Genel Başkan Tansu Çiller’in ismi etrafında dillendirilen “geldi, gelecek” söylentileri ise kabak tadı vermeye başladı. O ise her defasında geliyormuş gibi yapıp umutları bir başka bahara serpiştiriyor.
Geçtiğimiz kongrede bir liste denemesi yaptırdı, tutmayınca “bundan haberim yok” deyip kenara çekildi. Oysa herkes biliyordu ki, karşı tarafın çıkardığı liste Çiller’in listesiydi. Bunun için bizzat Çiller’in bazı il başkanlarını telefonla aradığı da söyleniyordu. Adamlarını yarı yolda bırakmakla kalmadı, onları bir de yalancıya çıkardı. Sanki kendisi istememiş de, onlar işgüzarlık yapmışlar havasını verdi. Açıkça, “gelmeyeceğim” demiyor, belki gündemde kalmak için “geleceği” halvasını pompalattırıyor.
Nihayet, “Çiller geliyor” efsanesi de çöktü. Çünkü O artık bir iş kadını. Gazetelerin yazdığı, kendilerinin de yalanlamadıkları haberlere göre eşi ve oğullarıyla birlikte kurduğu Mitay Gayrimenkul, İstanbul Uskumruköy’de 20 milyon dolar büyüklüğünde 44 villalık butik konut projesine girmişler. Şirketin yeni butik projeleri de yoldaymış. Aralık ayında inşaatı başlayacak ve 24 ay sonra teslim edilecek projede fiyatlar 359 bin ile 772 bin dolar arasında değişecekmiş. Çiller, şimdi böyle büyük bir projeyi bırakıp da, iktidar iddiası olmayan bir partinin başına gelir mi? Gelse de bu yeni kimliği ile başarılı olabilir mi?
Evet, aldığıız duyumlara göre Çiller gelmeyecek. Peki, “Çiller gelmeyecek de parti tarihe mi gömülecek? Yani, her şey Çiller’in gelişine mi bağlı? Gelmezse ölelim mi?” sitemleri artık yüksek sesle dillendirilmeye başlandı. İl başkanları da, delegeler de Çiller’e artık fazla umut bağlamıyorlar. Zaten, AKP hakkında bu güne kadar tek kelime etmemesi birçoklarını işkillendiriyordu. Bu suskunluğun İstanbul Belediyesi ile görülecek işler nedeniyle olduğu nihayet anlaşılmış bulunuyor
Peki, bundan sonra ne olabilir?
Rivayetler muhtelif ama, DP’de artık İlhan Kesici rüzgarları esmeye başladı. DP tabanı bu isimle sönen umutlarına ışık arıyor. İllerden, ilçelerden Kesici’ye yoğun bir talebin ve baskının oluştuğu görülüyor. Kesici’yi destekleyenler facebook’ta sayfalarını bile açtılar. Sayfa çok yeni olmasına rağmen, her gün yüzlerce ziyaretçi tarafından tıklanıyor, arkadaş ve taraftar sayısı gittikçe artıyor. Bundan başka bir isim de telaffuz edilmiyor.
Çiller adaylığını ilan etseydi, kongrede kazanma ihtimali yüksekti. Gelmeyince yüzler Kesici yönüne çevrildi. Ancak Kesici bu konuda ser verip sır vermiyor. Genel Başkanlığa aday olacağını açıklamıyor. Anladığımız kadarıyla, “talip değilim, ancak parti teşkilatları isterse buna kayıtsız kalamam” duruşu içinde. GİK, Aralık ayında yapacağı toplantıda Kongre kararı alırsa durum biraz daha netleşir gibi görünüyor.
Birçok kişinin paylaştığı kanaat şu: “Kesici DPT müsteşarlığından geliyor. Devleti, bürokrasiyi, ekonomiyi çok iyi biliyor. Halkla teması yüksek. Sempatik bir kişiliği var. O’nu ANAP’lılar da sever, D(Y)P’liler de. Partideki kan uyuşmazlığını ancak O giderebilir. Bütçe konuşmalarında sergilediği performansları ile Tayyip beyle başa çıkabilecek tek isim olduğunu kanıtladı. Etkili muhalefet yapar, AKP’nin surlarında gedikler açar. Böylece partide toparlanma sağlayabilir. Alternatif bulamadıkları için AKP’de iğreti bir şekilde duran merkez sağ oyları da büyük ölçüde geri döner. Böylece hem AKP’nin oylarını düşürür, hem DP’ye yol açar.”
DP için tek yol böyle çiziliyor. Gerisi yürüyene ve yürütene kalmış!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder