Kafamız günlerdir bu referandumla meşgul. Evet mi, hayır mı?
Yapılan anketler evetlerle hayırların birbirine çok yakın olduğunu gösteriyor.
Demek ki toplum ikiye bölünmüş durumda.
Bu durum, Anayasa’nın “sosyal mukavele” olma niteliğini bozuyor. Toplumu bölen bir Anayasa elbette bu niteliği taşımaz.
İktidarı ilgilendiren de Anayasa’nın böyle bir nitelik taşıyıp taşımaması değil.İktidarın amacı, kendine göre dizayn edeceği Anayasa Mahkemesi ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kanalıyla değişim projelerini hayata geçirmek.
ABD ve AB’ye verdikleri sözlerin gereğini yapmak üzere tasarlanmış bir değişimden söz ediyoruz.
Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanı, Ortadoğu’da bazı ülkelerin sınırlarını değiştirecek tasavvurların önündeki engelleri strateji ortakları ile birlikte eş zamanlı olarak temizlemenin gayreti içinde.
Bundan sonraki hamle Anayasayı toptan değiştirmek, -dilimiz varmıyor ama- üniter yapıdan, federatif yapıya geçişin zeminini hazırlamak.
BOP’un nihai projesi neydi, hatırlayalım:
Önce Kürtlerin istediği “Demokratik Özerklik” sağlanacak,
Sonra, bu “özerk Kürdistan” Kuzey Irak’ın da eklemleneceği bir Federatif yapıya dönüştürülecek.
Yetmedi;
Daha sonra Suriye, Ürdün ve Lübnan’ı de içine alan Türkiye merkezli siyasi birlik ve Konfederasyon!
ABD’nin derdi 35 yıllığına ABD şirketlerinin güdümüne aldığı Kuzey Irak petrollerini güvence altına alacak bu sömürü düzenini böyle bir yapı altında sürdürülebilir kılmak.
Evet oylarının aynı zamanda bu hükümete verilecek güvenoyu anlamına geldiğini de düşünürsek; verilecek her “evet” oyunun pratikteki anlamı bu yapıya harç taşımaktır o kadar!
Hükümetin başı istediği kadar inkar etsin; APO’yla görüşmeler yapıldığını artık kendi sözcüleri de ağızlarından kaçırdılar.
“Devlet teröristle görüşmez” söyleminden, “devletin bazı kurumları zaman zaman kendisiyle görüşmüş olabilir” noktasına gelen kıvırtmalar sizce neyi işaret ediyor?
APO’nun durup dururken ateşkes ilan etmesi bu iktidara Ramazan armağanı değilse, hangi ön pazarlığın sonucudur?
Nemrut Mustafa Divanları niçin kuruldu sanıyorsunuz?
Milliyetçilerin ve vatanseverlerin cesaretini ve direncini kırmak için.
“Tarih, tekerrürden ibarettir” derler.
Kötü tezahürleri ve tekerrürleri ise toplumun feraseti bozar.
“Hayır” oylarının ne kadar önemli olduğunu anlamak için “evet”lerle hangi badirelere sürükleneceğimizi görmek ve sezmek için bir damlacık ferasete daha ihtiyaç var.
Var mı, yok mu 13 Eylül’de göreceğiz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder