BUDAKLI MÜDÜR

Hakim güç kendisinden hoşlanmadı, orada tutmak istemedi.
Görevden alıp başka yerlere savurmak istediler.
O, her devasında direndi ve müthiş bir hukuk mücadelesi vererek yerinde kalmayı başardı.
Hem de 11 kere.
Her alınışında hukuk imdadına yetişti ve onu görevine iade etti.
Bu mücadeleyi 11 kez kazanmakla kalmadı; görevini kötüye kullananları tek tek tazminata mahkum ettirdi.
Başta, giden valiyi.
Sonra Müsteşarı.
Sonra Bakanı.
Hem de defalarca ve ayrı ayrı eylemlerinden…
Bizim “Budaklı Müdür” den söz ediyorum.
Budaklı sopasıyla birilerini hizaya getirirken, kendisini hizaya soktular.
F tipine koydular.
Başbakanı bile kızdırmış bizim budaklı müdür.
Bakın;
Danıştay kararlarından şikayet ediyor Başbakan.
Yani, hukuktan!
“Bir şube müdürünü 11 defa görevden aldık, 11 defa iade ettiler.
Çalışmak istemediğimiz bir müdürle bizi çalışmaya zorladılar.
Dün işittim, hapse atmışlar…”
Oh olmuş dercesine bir vurguyla anlatıyor bunu.
Ve bu ülkede “hukukun egemenliğini hakim kılacağız” yutturmacasıyla Anayasa değişikliğine gidiyorlar.
“Evet” oyu istiyorlar halkımızdan.
Hukuku budamak için!
Çünkü, budaklar rahatsız ediyor onları.
Budaksız olsun istiyorlar.
Budakları yok edemeyince
Ağaçları ateşe atıyorlar.
Anlayacağınız; “bertaraf” ediyorlar.
Etsinler bakalım;
Keser döner, sap döner;
Bir gün de hesap döner!