Tek kelimede birden çok anlamı içeren bir kimlik manifestosudur.
“Etimle, kemiğimle, kanımla, şahsiyetimle, kendime duyduğum saygı ve güvenle bu benim işte!” haykırışıdır.
En asıilinden bir “kabadayılık” duruşudur.
Bir başkaldırı anıtıdır.
Diyet adına kesilen kolu namerdin suratına fırlatıştır.
Muhatabına “sen o isen, ben de buyum!” diklenişidir.
Yalatmak istediğin çanağa, işte ben böyle tükürürüm! demektir.
Kifayetsiz muhterisin cakasını bozma hamlesidir.
Bazıları bu müesseseyi zamanında ve yerinde işleterek “adam gibi adam” olduklarını gösterirler.
Tıpkı Işık Paşa’nın yaptığı gibi.
Gerçi Paşa emeklilik dilekçesi vermiştir ama, bu bir istifa eylemi gibi okunmalıdır.
Işık Paşa bu tavrıyla öylesine büyük asalet sergilemiştir ki, bu ışığın kamaştıramayacağı tek göz herhalde bir yarasanın gözüdür.
Paşa’nın gönderdiği bu güçlü akım dostlarının gönül tellerini titretirken, tertipçi ve tuzakçıların bacaklarını birbirine dolaştırmıştır. Bu böyle biline!
Yakın arkadaşının harcanması adına önüne serilen imkanı elinin tersiyle itme dostluğunu en mükemmel şekliyle ortaya koyması bir yana; O’nu yüreklerimizi serinleten bir duruş sergilediği için büyük bir saygı ile kutluyoruz!
Tarihe düştüğü not kabartmalı harflerle gönüllere çoktan kazınmıştır. Kitabesi ise milletin vicdanında yerini alacaktır.
Yeni yetişecek nesiller, namertliğe karşı sergilenen bu dostça, bu erkekçe hamleyi yüksek bir ahlakın destanı olarak okuyacaklardır. Bundan hiç şüphemiz yok.
Gelelim, batan gemiyi terkedenlere.
Geminin batacağını önce fareler fark edermiş.
Bu gemiyi de önce hakim gücün nimetlerini kemirenler terk edecektir.
Kimler mi?
Başta yalaka bürokratlar.
Çanak yalayılıcılar.
İhale takipçileri.
Mücahitten bozma müteahhitler.
Yeni yetme iktidar zenginleri…
Bunun işaretleri alınmaya başlamıştır. Devamı gelecektir.
Bunlarınki istifa değil, kaçmaktır. Dolayısiyle bizim “erdem müessesesi” dediğimiz tavırla uzaktan yakından ilgisi yoktur.
Gemi çoktan su almaya başlamıştır.
Bundan bir tek kaptanın ve tayfaların haberi yok!
YEMEĞE SİNEK DÜŞTÜ!
DP’lilere dostça bir uyarı:
Yemeğinize sinek düşmüş.
Sinek, gürbüz mürbüz kara bir sinek.
Bir eli AKP’de, bir eli Kuzey Irak’ta.
O’nunki iş tezgahlamak.
Anasını da yanına almış, dolaşıp duruyor.
DP umurunda bile değil.
Siz de pencerenizi açıp, bunu içeri aldınız.
Mideniz kaldırıyorsa devam edin.
Ancak şunu unutmayın ki; sinek orada durdukça, bu yemeği kimse yemez!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder