22 Temmuz 2010 Perşembe

“GAYE VASITAYI MEŞRU KILAR


Tırnak içindeki bu sözler ilkesizliğin ilkesidir:
“Gaye vasıtayı meşru kılar.”
Yani;
Amaca ulaşmak için her yol mübahtır.
Mesela; Papaz elbisesi giymek.
Mesela; Tramvaya binip, son durakta inmek. (Demokrasi dediğiniz nedir ki…)
Mesela; Dini kullanıp, insanların kutsal duygularını her türlü çıkar için kullanmak.
Mesela; Dindar gözükmek için çocuklarına Arap isimleri koymak.
Mesela; İhale almak için eşine türban taktırmak.
Mesela; “Büyük Atatürk” diye söze başlayıp, Cumhuriyetçilik, çağdaşlık numarası yapmak.
Mesela; “ırkçı, katil” diye suçladığı kimseler için 30 yıl sonra ağıt yakıp merhametin vicdanını sömürmek.
Mesela; hortumları kesmiş gibi yapıp, kendi bağını bostanını sulamak.
Nazım Hikmet’e övgüler yağdırarak eski solcuları,
Ahmet Kaya, Şivan Pervez diyerek Kürtleri,
Hacı Bektaş, Pir Sultan Abdal diyerek Alevileri,
Said-i Nursi diyerek cemaatçileri,
Tatyos efendi diyerek okyanus ötesindeki müttefiki
tavlama atraksiyonları yapmak…
Şehit cenazesinden kaçıp,
Son şehzadenin tabutu altında “saltanatçı” damarını kabartmak…

***
Bak ne diyor; devşirmeci:
“Mevlana'ya kulak verdik, 'Gel ne olursan ol gel' dedik.”
Bu doğru; ne olursa olsun herkese “gel” diyorlar. Yeter ki oyu olsun!
“Kimseyi Sünni olduğu için değil, kimseyi Alevi olduğu için değil, … herkesi insan olduğu için sevdik.”
Atma Recep, din kardeşiyiz…
“Dinsel ayrımcılık yapmadık”
Yapma Receeeep!!!

***
Amaç, ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak!
Amaç; rejimi adım adım, hissettirmeden dönüştürmek.
Amaç; saltanatlarını sürdürmek…
Bunların sadece “Allah” dediğine inanırım; o da varlığına inandığım için!
Gerisi hepsi yalan!

Hiç yorum yok: