NE YERSEN YE !
“Doktor dedi ki ne yerse yesin!”
AKP iktidarının müttefikleri karşısındaki durumu aynen buna benziyor.
İran’a, Hamas’a yaranayım derken en güçlü dayanaklarından oldu.
Bu iktidarın artık ne ABD’si, ne AB’si, ne İsrail’i vardır.
Bulunduğu coğrafyada yapayalnız kalmıştır.
BM’nin İran konusunda aldığı yaptırım kararı bunu açıkça ortaya koymuştur. ABD şunu söylemiştir Erdoğan’a: “Yaptığın işgüzarlık bir işe yaramadı. Otur oturduğun yerde, bundan sonra olacakları seyret.”
(Petrol bölgelerinde gözü olan ABD, Irak’ı hallettikten sonra yanıbaşındaki İranı, hem de hiç haz etmediği rejimiyle bir kenarda bırakmayacaktır. Nükleer, işin bahanesi; orada kendisine bağlı bir gücü iktidara taşımadıkça İran ABD’nin hep gündeminde olacaktır.)
Nitekim, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, İran'ın nükleer programına karşı BM Güvenlik Konseyi'nde oylamaya sunulacak olan yeni yaptırımların, İran'ın karşı karşıya kaldığı en sert yaptırımlar olacağını açıkça ilan etti.
Başbakan’ın Hamas savunmasına cevap da ABD Dışişleri sözcüsünden geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, Başbakan Erdoğan’ın aksine, ABD’nin Hamas’ı terör örgütü olarak gördüğünü ve bu konudaki görüşünün değişmeyeceğini kaydetti.
Bütün bunları alt alta koyduğumuzda doktorun hastamız için “artık ne yerse yesin” dediğini işitir gibiyiz.
Başbakan’ın İsrail çıkışı Filistin’i fethetmiştir ama, kendisinin arkasında durup ona cesaret madalyası takanları hasım bir güç olarak karşısına dikmiştir. Başbakanın, Filistin sorununu iç kamuoyuna taşıyıp, bundan siyasi çıkar sağlama girişimi birkaç haftalık doping etkisi yapmıştır da, dış kamuoyunda ve özellikle de batı dünyasında nasıl onarılmaz yaralar açtığını bize zaman içindeki gelişmeler gösterecektir.
Bu yaraların tedavisi ancak radikal bir değişiklikle olur ki, o da AKP iktidarının bir an önce devre dışı bırakılmasından geçiyor.
Hakim güç, bu işlerin artık AKP ile yürütülemeyeceğine kesin kanaat getirmiş ve fişini çekmiştir.
“Sıfır sorun” derken, içeride ve dışarıda bol sıfırlı sorunlarla karşı karşıyayız. En yenisinden başlayalım:
Nükleer takas sıfır,
Ermeni açılımı sıfır,
Arabuluculuk hamleleri sıfır,
Kürt açılımı sıfır,
Alevi açılımı sıfır,
Demokratikleşme sıfır,
Terörle mücadele sıfır,
Ekonomi sıfır,
İşsizlikle ve yoksullukla mücadele sıfır.
Romen açılımı mı dediniz?
Bütün bu sıkıntılar halka göbek attırmazsa o açılımdan da hayır çıkmadı demektir.
Netice-i kelam:
Bu kadar bol sıfırlı karnesi olan iktidarın fişini stratejik ortakları çekmiştir de, ipini önümüzdeki seçimde halk çekecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder